Sosyolog ve akademisyen Prof. Dr. Kurtuluş Kayalı, Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü himayesinde, Uluslararası Sinema Derneği tarafından bu yıl ikincisi düzenlenen “Milli Sinema Günleri”ne konuk oldu.
Tarık Zafer Tunaya Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen “Milli Sinemanın Ortaya Çıkış Koşulları ve Şekillenmesi Üzerine Bazı Gözlemler” konulu söyleşiye katılan Kayalı, Türk sinemasının yakın tarihine ilişkin bilgi verdi.
Yücel Çakmaklı’nın 1974’teki bir açıklaması sonrası hem kendisine yakın kesimden hem de dışarıdan çeşitli eleştiriler aldığını aktaran Kayalı, “Yüce Çakmaklı ilk olarak Necip Fazıl’ın senaryosundan siyasal olarak olağanüstü radikal bir şey çekmeye çalışıyor. Bu sansürden dönüyor yani evvela yapmak istediği şey bu. İkincisi Minyeli Abdullah’ı çekmek istiyor. O günün şartlarında çektirmezler deniliyor. Neyi çekiyor? Birleşen Yollar’ı çekiyor.” dedi.
Birleşen Yollar filmi yerine Necip Fazıl Kısakürek’in bir eserini veya Minyeli Abdullah’ı çekmesi durumunda Çakmaklı’nın bu kadar başarılı olamayacağını savunan Kayalı, “Minyeli Abdullah filmi 1989’da çekildiğinde, o dönemde ortam müsaitti. Fakat Birleşen Yollar’ın çekildiği 1970’li yıllarda öyle değildi.” şeklinde konuştu.
“Birleşen Yollar’ın çekilmesinde dönemin ortamının etkisi söz konusu”
Prof. Dr. Kayalı, Babıalide Sabah, Bugün ve Yeni İstanbul gibi dönem gazetelerinde Necip Fazıl Kısakürek ve Şule Yüksel Şenler’in de arasında bulunduğu pek çok yazarın çok farklı yazılar kaleme aldığını belirterek, şunları kaydetti:
“Şule Yüksel Şenler, o dönemde insanların gündelik hayatını çok daha fazla etkiliyor. Şule Hanım’ın yazdığı dönemlerde Hatice Babacan gündemde ve tesettür sorunu ilk defa ortaya çıkıyor. Bazı çevreleri çok rahatsız eden bir sorun. Yani olay gündelik hayatımıza bariz bir biçimde girmiş bir sorun olarak kendini gösteriyor. Dolayısıyla Birleşen Yollar’ın çekilmesinde, etkili olmasında benzer bir biçimde o dönemin ortamının etkisi söz konusu.”
Dönemin şartlarında diğer yazarların kaleme aldığı metinlerin toplum üzerindeki etkisinin nispeten daha az olduğunu ifade eden Kayalı, “Şule Yüksel Şenler’in beyan ettiği konular, o dönem gazetelerin işlevselliği de göz önüne alındığında çok belirleyici. Yani tarih, Yücel Çakmaklı’ya bariz bir biçimde neredeyse zorunlu olarak Birleşen Yollar’ı çektiriyor.” ifadelerini kullandı.
Kayalı, söyleşinin ardından yöneltilen soruları yanıtladı. Etkinliğin sonunda, Kayalı ile katılımcılar hatıra fotoğrafı çektirdi.
Etkinlik kapsamında bugün ve yarın Rami Kütüphanesi ile Zeytinburnu Kültür ve Sanat Merkezi’nde açık oturumlar, söyleşiler ve ücretsiz film gösterimleri sinemaseverlerle buluşacak.