‘Kaynak sanatında, sarsıntıdan etkilenen bayanlara takviye olmayı amaçlıyoruz’

KAHRAMANMARAŞ depreminden etkilenen kadınların güçlendirilmesi amacıyla Demir Kadınlar: Kaynak Sanatında Kadının Gücü projesi, İçişleri Bakanlığı Sivil Toplumla İlişkiler Genel Müdürlüğü, İstanbul Kültür Üniversitesi (İKÜ), İstanbul Gedik Üniversitesi, İşte Kadın Derneği iş birliğiyle başladı. İKÜ Rektörü Prof.Dr. Fadime Üney Yüksektepe, “Bu proje sayesinde, özellikle depremden etkilenen kadınlara destek olmayı amaçlıyoruz. Toplumda kadınlar arasında bir eşitsizlik var. Bu nedenle, kadınları güçlendirmek ve desteklemek çok önemli. Projemiz, toplumsal cinsiyet eşitliğine katkıda bulunuyor ve nitelikli eğitimi destekliyor. Ayrıca, kaynakçılık gibi erkek egemen bir meslekte kadınların yetişmesini ve bu mesleği nesiller boyu sürdürmelerini teşvik ediyor” dedi.

Demir Kadınlar: Kaynak Sanatında Kadının Gücü projesi, İçişleri Bakanlığı Sivil Toplumla İlişkiler Genel Müdürlüğü, İstanbul Kültür Üniversitesi (İKÜ), İstanbul Gedik Üniversitesi, İşte Kadın Derneği iş birliğiyle başladı. Kahramanmaraş depreminden etkilenen kadınların güçlendirilmesi ve onların sanayi ve kaynak alanlarında istihdamı için gerçekleştirilen projenin lansmanına okul rektörleri, öğretmenler, kursiyerler ve birçok davetli katıldı.

‘KADININ TOPLUMDAKİ ROLÜNÜ DESTEKLEYEN PROJELERE HER ZAMAN DESTEK VERMEYE ÇALIŞIYORUZ’

İçişleri Bakanlığı, İşte Kadın Derneği ve İstanbul Gedik Üniversitesi ile iş birliği yaparak, güçlerini birleştirdiklerini söyleyen İKÜ Rektörü Prof.Dr. Fadime Üney Yüksektepe, “Herkes güçlü yönlerini ortaya koyarak güzel bir proje geliştirdi. Bu proje sayesinde, özellikle depremden etkilenen kadınlara destek olmayı amaçlıyoruz. Toplumda kadınlar arasında bir eşitsizlik var. Bu nedenle, kadınları güçlendirmek ve desteklemek çok önemli. Projemiz, toplumsal cinsiyet eşitliğine katkıda bulunuyor ve nitelikli eğitimi destekliyor. Ayrıca, kaynakçılık gibi erkek egemen bir meslekte kadınların yetişmesini ve bu mesleği nesiller boyu sürdürmelerini teşvik ediyor. İstanbul Kültür Üniversitesi olarak, kadınlara yönelik kişisel gelişim eğitimleri sunacağız. Gedik Üniversitesi de kaynakçılık eğitimini üstlenecek. Böylece, kadınlar her alanda yetkin hale gelerek meslek sahibi olacaklar. Bizim için bu proje oldukça önemli. İstanbul Kültür Üniversitesi olarak, kadının toplumdaki rolünü destekleyen projelere her zaman destek vermeye çalışıyoruz. Bu da önemli projelerden biri ve paydaşı olduğumuz için çok mutlu ve gururluyuz” dedi.

‘KADINLARIN İSTİHDAMDAKİ PAYLARINI YUKARI TAŞIMAK İSTİYORUZ’

Gedik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Kesik, “İstanbul Gedik Üniversitesi ve Gedik Eğitim ve Sosyal Yardım Vakfı olarak, sosyal sorumluluk projeleri yürütüyoruz. Bu projeler özellikle kadınların iş gücü piyasasında daha fazla yer almasını sağlamayı ve onlara meslek edindirme kursları sunmayı hedefliyor. Kadınlara kaynakçılık sanatını öğretmek için çaba sarf ediyoruz. Amacımız, kadınların kaynakçılık sektöründe yer alarak iş gücüne katılımlarını artırmak. Projelerimizi sadece İstanbul’da değil, ülkemizin farklı bölgelerinde de sürdürüyoruz. Kadınların kaynakçılık sektöründe varlık göstermesi için çeşitli eğitimler ve projeler düzenliyoruz. Tüm bu çalışmaları sosyal sorumluluk bilinciyle hayata geçiriyoruz. Bugünkü projemiz de bu çabaların özel bir örneği. Proje, İçişleri Bakanlığı Sivil Toplumla İlişkiler Genel Müdürlüğü tarafından destekleniyor. Bu da çalışmamızı daha anlamlı kılıyor. İşte Kadın Derneği de bu projeye dahil olmuş durumda. Uzun süredir İşte Kadın Derneği ile iş birliği yapıyoruz ve bu projede de birlikte hareket ediyoruz. İstanbul Kültür Üniversitesi ile iş birliğimiz, projenin gücünü ve etkisini artırıyor. Kadınların iş gücü piyasasındaki oranını artırmak, istihdamdaki paylarını yukarı taşımak istiyoruz. Bu hedef doğrultusunda kurum olarak üzerimize düşeni yapmaya kararlıyız” diye konuştu.

‘KOÇLUK, TRAVMA YÖNETİMİ, AİLE BÜTÇESİ YÖNETİMİ VE YAŞAM DENGESİ DERSLERİ VERİLİYOR’

İKÜ Rektör Yardımcısı Prof.Dr. Burcu Yavuz Tiftikçigil ise “3 paydaş olarak, İçişleri Bakanlığı Sivil Toplumla İlişkiler Genel Müdürlüğü’nün desteğiyle bir proje geliştirdik. Amacımız, erkek egemen sektörlerde kadınların yer almasını sağlamak. Bu kapsamda, sanayi ve özellikle kaynak teknolojisi alanına odaklandık. Projemiz, depremden etkilenen kadınlara yönelik bir model üzerine kuruldu. İlk olarak, 44 saatlik bir eğitim programı tasarladık. Bu programda koçluk, travma yönetimi, meme kontrolü, aile bütçesi yönetimi ve yaşam dengesi gibi dersler yer alıyor ve üniversite hocalarımız tarafından veriliyor. Eğitimi başarıyla tamamlayan kadınlar, İstanbul Gedik Üniversitesi’nin kaynakçılık eğitimi alacak ve ardından Mesleki Yeterlilik Kurumu sınavlarına girerek sertifika kazanacak. Son aşamada, bu kadınları kaynakçılık sektöründeki istihdam ihtiyaçlarıyla eşleştireceğiz. Projemizin, özellikle depremden etkilenen kadınlar için önemli bir fırsat sunduğunu düşünüyoruz. Gelecekte dezavantajlı diğer gruplar için de benzer çalışmalar gerçekleştirmeyi hedefliyoruz. Tüm paydaşlara teşekkür ederim” dedi.

‘BU MESLEK KUYUMCULUKTAN, BAHÇE DÜZENLEMESİNE KADAR GENİŞ BİR ALANDA KULLANILIYOR’

İşte Kadın Derneği Başkanı Gülhan Akyazı da “Kaynakçılık denince akla erkek egemen meslek dalı olarak sadece ağır sanayi ya da otomobil üretimi geliyor ancak bu meslek kuyumculuk gibi hassas sektörlerden park ve bahçe düzenlemesine kadar geniş bir alanda kullanılıyor. Bu nedenle kadınların kaynakçılık mesleğini başarıyla yapabileceklerine inanıyoruz. Dünya genelinde kadın kaynakçıların sayısının oldukça az olduğunu görüyoruz. Bu alandaki eksikliği gidermek ve kadınların bu kıymetli meslekte yer almasını sağlamak için harekete geçtik. Mavi yaka meslekler arasında önemli bir yere sahip olan kaynakçılığın, kadınlara da çok yakışacağını düşünüyoruz. Bu amaçla yola çıktık ve umarız başarılı oluruz” ifadelerini kullandı.

‘CİNSİYET AYRIMINI ARTIK GERİDE BIRAKMALIYIZ’

Kursiyerlerden Özlem Köksal ise “6 Şubat depreminden sonra İstanbul’a yerleştim ve iyi ki buraya gelmişim diyorum. İlk başlarda kendimi yalnız hissediyordum, ancak İşte Kadın Derneği ile tanıştıktan ve Kültür Üniversitesi’nin katkılarıyla Demir Kadınlar Projesi’ne dahil olmamın ardından kendimi çok daha değerli hissettim. Bu proje, umudumu artırdı ve bana huzur verdi. Burada emeği geçen herkese çok teşekkür ediyorum. İki evladım var ve hayatım boyunca tek başıma ayakta durdum. Bu durum bana gurur veriyor. Kadın-erkek ayrımı yapmadan, hepimizin bir yerlerde katkı sağlayabileceğine inanıyorum. Günümüzde erkeklerin kadın işlerinde yer aldığını görüyoruz, bu yüzden cinsiyet ayrımını artık geride bırakmalıyız. Sabırlı bir insanım ve el becerilerime güveniyorum. Bir şeyleri birleştirip yeni bir şey yaratmak, sanki kadınlara özgü bir beceri gibi geliyor. Erkekler bunu daha kaba yapıyorsa, biz kadınlar belki de daha ince detaylarla, daha estetik bir şekilde yapabiliriz. Bu yola bir adım attık, umarım sonu güzel olur” dedi.

‘KADINLAR OLARAK HER İŞİ LAYIĞIYLA YAPABİLECEĞİMİZE İNANIYORUM’

Kursiyerlerden Songül Aslan da 6 Şubat depreminden sonra Malatya’dan İstanbul’a yerleşmek zorunda kaldığını belirterek, şunları söyledi:

“Burada yeni bir düzen kurduk. Geri dönmeyi düşünmediğimiz için ne yapabileceğimizi planlamaya başladık. Çalışmamız ve kendi ayaklarımız üzerinde durmamız gerekiyordu. Bu süreçte İşte Kadın Derneği aracılığıyla Demir Kadınlar Projesi’nden haberdar olduk ve bugün bu eğitimlere başladık. İlk adımı attık, umarım mesleği öğrenip iş hayatına atılabiliriz. Kaynakçılık zor ve genelde erkeklere uygun bir meslek olarak görülse de kadınlar olarak her işi layığıyla yapabileceğimize inanıyorum. Tabii ki bazı korkularımız ve heyecanlarımız var ama başarabileceğimizi düşünüyorum.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir